Gotik Gables Süs Çatı Ortaçağ Mimarisinin Özellikleri

Gotik Gables: Ortaçağ Binalarındaki Mimari Öğeler Gables, eğimli bir çatının ucunu meydana getiren üçgen yapılardır. Gotik mimarinin ortak bir özelliğidir ve kiliselerde, kalelerde ve öteki binalarda bulunabilir. Gotik alınlıklar çoğu zaman sivri kemerleri ve detaylı süslemeleriyle karakterize edilir. Taş, tuğla ve ahşap şeklinde muhtelif malzemelerden yapılabilirler. Gables, Gotik mimaride bir takım işleve haizdir. Çatıya yapısal yardımcı sağlarlar ve ek olarak yağmur suyunun binadan uzağa yönlendirilmesine destek olurlar. Ayrıca, gables bir binaya görsel alaka katmak için kullanılabilir ve dini sembolleri ya da öteki dekoratif öğeleri sergilemek için de kullanılabilirler. Aşağıda Gotik alınlıkların zamanı, değişik stilleri ve ortaçağ mimarisinde iyi mi kullanıldıkları hakkındaki kısa bir genel bakış yer verilmiştir. Gotik Çatılar Gotik alınlıkların en erken örnekleri Romanesk mimaride bulunabilir. Sadece, alınlıklar bu tarzın hakkaten ayırt edici bir özelliği haline gelmesi 12. yüzyılda Gotik mimarinin gelişmesine kadar gerçekleşmedi. Gotik alınlıklarda çoğu zaman Gotik mimarinin tanımlayıcı bir özelliği olan sivri kemerler bulunur. Ek olarak […]

Gotik Gables Süs Çatı Ortaçağ Mimarisinin Özellikleri

Gotik Gables: Ortaçağ Binalarındaki Mimari Öğeler

Gotik Gables: Ortaçağ Binalarındaki Mimari Öğeler

Gables, eğimli bir çatının ucunu meydana getiren üçgen yapılardır. Gotik mimarinin ortak bir özelliğidir ve kiliselerde, kalelerde ve öteki binalarda bulunabilir.

Gotik alınlıklar çoğu zaman sivri kemerleri ve detaylı süslemeleriyle karakterize edilir. Taş, tuğla ve ahşap şeklinde muhtelif malzemelerden yapılabilirler.

Gables, Gotik mimaride bir takım işleve haizdir. Çatıya yapısal yardımcı sağlarlar ve ek olarak yağmur suyunun binadan uzağa yönlendirilmesine destek olurlar. Ayrıca, gables bir binaya görsel alaka katmak için kullanılabilir ve dini sembolleri ya da öteki dekoratif öğeleri sergilemek için de kullanılabilirler.

Aşağıda Gotik alınlıkların zamanı, değişik stilleri ve ortaçağ mimarisinde iyi mi kullanıldıkları hakkındaki kısa bir genel bakış yer verilmiştir.

Gotik Gables: Ortaçağ Binalarındaki Mimari Öğeler

Gotik Çatılar

Gotik alınlıkların en erken örnekleri Romanesk mimaride bulunabilir. Sadece, alınlıklar bu tarzın hakkaten ayırt edici bir özelliği haline gelmesi 12. yüzyılda Gotik mimarinin gelişmesine kadar gerçekleşmedi.

Gotik alınlıklarda çoğu zaman Gotik mimarinin tanımlayıcı bir özelliği olan sivri kemerler bulunur. Ek olarak çoğu zaman oyma kalıplar ve kafes işi şeklinde detaylı süslemeler bulunur.

Gotik mimaride alınlıkların kullanması, Rönesans mimarisi daha popüler hale geldikçe 16. yüzyılda azaldı. Sadece alınlıklar, Barok ve Rokoko şeklinde birtakım sonraki mimari stillerinde kullanılmaya devam etti.

Gotik Gables’ın Değişik Stilleri

Gotik alınlıkların muhtelif değişik stilleri vardır. En yaygın stillerden bazıları şunlardır:

  • Sivri alınlık
  • Namlu tonoz üçgen çatı
  • Haç biçimli üçgen çatı
  • Vinç üçgeni
  • Sivri alınlık

Bu stillerin her birinin kendine has özellikleri vardır ve bunlara pek fazlaca değişik tipteki binada rastlamak mümkündür.

Gotik Gables: Ortaçağ Binalarındaki Mimari Öğeler

Gotik Gables’ta Kullanılan Malzemeler

Gotik alınlıklar taş, tuğla ve ahşap şeklinde muhtelif malzemelerden yapılabilir. Taş alınlıklar en yaygın olanıdır ve çoğu zaman Caen taşı isminde olan bir kireç taşı türünden yapılırlar. Tuğla alınlıklar da yaygındır ve çoğu zaman kırmızı tuğladan yapılırlar. Ahşap alınlıklar daha azca yaygındır, sadece birtakım ahşap çerçeveli binalarda bulunabilirler.

Gotik Gables: Ortaçağ Binalarındaki Mimari Öğeler

Gotik Gables’ın İnşası

Gotik alınlıkların inşası, birçok değişik adımı içeren karmaşa bir süreçtir. Aşağıda, inşa periyodunun kısa bir özeti verilmiştir:

  1. İlk adım binanın duvarlarını inşa etmektir. Duvarlar çatının ve alınlığın ağırlığını destekleyecek kadar kuvvetli olmalıdır.
  2. Duvarlar tamamlandıktan sonrasında çatı inşa edilebilir. Çatı çoğu zaman zona ya da kiremitlerle kaplı bir takım ahşap kirişten yapılır.
  3. Sonrasında çatının ucuna üçgen çatı inşa edilir. Üçgen çatı çoğu zaman taş, tuğla ya da ahşaptan yapılır.
  4. Son adım üçgen çatıyı süslemektir. Üçgen çatı, oyma kalıplar, kafes işi ve sivri uçlar şeklinde muhtelif değişik öğelerle süslenebilir.
İlgili İçerikler  Tuhaf Harikalar Pop Art'ta Yükseltilen Günlük Nesneler

Gotik Gables: Ortaçağ Binalarındaki Mimari Öğeler

Gothic Gables’ın Artıları ve Eksileri

Gotik alınlıkların birçok pozitif yanları ve dezavantajı vardır. Gotik alınlıkların avantajlarından bazıları şunlardır:

  • Gotik mimarinin ayırt edici ve entresan bir özelliğidir.
  • Çatıya yapısal yardımcı sağlarlar.
  • Yağmur suyunu binadan uzağa yönlendirmek için kullanılabilirler.

Gotik alınlıkların birtakım dezavantajları şunlardır:

  • İnşa edilmesi pahalı olabilir.
  • Bakımları zor olabilir.
  • Antet Yanıt Üçgen çatı Eğimli çatının sonundaki üçgen duvar kesitine üçgen alınlık denir. Gotik mimari 12. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Avrupa’da gelişen bir mimari biçim. Ortaçağ mimarisi Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden Rönesans’a kadar Avrupa mimarisi. Mimari eleman Bir binanın muayyen bir işlevi ya da amacı olan kısmı. Çatı özellikleri Bir çatının yapıyı dış etkenlerden sakınan kısımları.

    II. Gotik Çatılar

    Gotik alınlıklar, 12. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Avrupa’da gelişen Gotik mimari tarzından kaynaklanmıştır. Gotik alınlıklar sivri kemerleri, narin oymaları ve yükselen yükseklikleriyle karakterize edilir. Çoğu zaman kiliselerde, katedrallerde ve öteki mühim binalarda kullanılırdı.

    Gotik üçgen çatının en erken örneklerinden biri, 13. yüzyılda tamamlanan Notre-Dame de Paris’in batı cephesidir. Bu üçgen çatıda büyük sivri bir kemer, karmaşa kafes işçiliği ve timpanumda Meryem Ana heykeli bulunur.

    Gotik alınlıkların öteki mühim örnekleri içinde Chartres Katedrali’nin batı cephesi, Reims Katedrali’nin batı cephesi ve Salisbury Katedrali’nin batı cephesi yer alır. Bu alınlıklar karmaşa tasarımları ve sivri kemerler ile zarif kafes işçiliği kullanımıyla karakterize edilir.

    Gotik alınlıklar Gotik devre süresince mimaride kullanılmaya devam etti ve Avrupa’nın her yerindeki binalarda bulunabilir. Gotik tarzın ayırt edici bir özelliğidir ve bu binaların genel güzelliğine ve ihtişamına katkıda bulunurlar.

    III. Gotik Çatıların Değişik Stilleri

    Gotik alınlıklar muhtelif stillerde gelir ve her biri kendine has özelliklere haizdir. En yaygın Gotik alınlık stillerinden bazıları şunlardır:

    Sivri alınlıklar: Sivri alınlıklar, çoğu zaman finiallerle süslenmiş sivri tepeleriyle karakterize edilir. Bu alınlık stili çoğu zaman kiliseler ve öteki dini yapılarla ilişkilendirilir.
    Ogee alınlıkları: Ogee alınlıkları, çoğu zaman kroketlerle süslenmiş kavisli tepeleriyle karakterize edilir. Bu alınlık stili çoğu zaman kaleler ve saraylar şeklinde laik binalarla ilişkilendirilir.
    Fıçı alınlıkları: Fıçı alınlıkları, çoğu zaman kalıplarla süslenmiş yuvarlak tepeleriyle karakterize edilir. Bu alınlık stili çoğu zaman Tudor seçimi binalarla ilişkilendirilir.
    Haç biçimli alınlıklar: Haç biçimli alınlıklar, çoğu zaman kafes işiyle süslenmiş, çapraz biçimli tepeleriyle karakterize edilir. Bu alınlık stili çoğu zaman Gotik Uyanış binalarıyla ilişkilendirilir.

    Bu dört ana stile ayrıca, Gotik üçgen çatıda bir takım başka varyasyon da vardır. En yaygın varyasyonlardan bazıları şunlardır:

    Sivri alınlıklar: Sivri alınlıklar, çoğu zaman alınlığın köşelerinde bulunan uzun, sivri alınlıklarıyla karakterize edilir.
    Siperli alınlıklar: Siperli alınlıklar, çoğu zaman müdafaa amaçlı kullanılan siperlikleriyle öne menfaat.
    Taraklı alınlıklar: Taraklı alınlıklar, çoğu zaman kalıplarla süslenmiş taraklı kenarları ile karakterize edilir.
    Eğik çatılı pencereler: Eğik çatılı pencereler, bir binanın ana çatısından çıkıntı meydana getiren minik, çatılı yapılardır. Çoğu zaman çatı arası alanına ek fer ve havalandırma sağlamak için kullanılırlar.

    Gotik alınlıklar, kiliselerden ve kalelerden Tudor seçimi evlere kadar muhtelif binalarda bulunabilen emsalsiz ve güzel bir mimari unsurdur. Her biri kendine has özelliklere haiz muhtelif stillerde gelirler.

    IV. Gotik Gables’ta Kullanılan Malzemeler

    Gotik alınlıklarda kullanılan malzemeler, inşa edildikleri bölgeye ve süre dilimine göre farklılık gösterir. Sadece en yaygın malzemelerden bazıları ahşap, taş ve tuğladır.

    Ahşap, gotik alınlıklar için popüler bir malzemeydi şu sebeple işlenmesi nispeten kolaydı ve karmaşa tasarımlara oyulabiliyordu. Taş da kullanılırdı, bilhassa daha büyük ve daha detaylı alınlıklar için. Tuğla daha azca yaygın bir malzemeydi, sadece ara ara taşın kolayca bulunmadığı alanlarda kullanılırdı.

    Gotik bir alınlıkta kullanılan malzemeler de görünüşü üstünde mühim bir etkiye sahipti. Ahşap alınlıklar çoğu zaman daha hafifçe ve daha narin görünürken, taş ve tuğla alınlıklar daha ağır ve daha heybetliydi.

    Gotik bir alınlıkta kullanılan malzemeler de dayanıklılığını etkilemiştir. Ahşap alınlıklar yangın hasarına karşı daha hassasken, taş ve tuğla alınlıklar yangına karşı daha dirençliydi.

    V. Gotik Alınlıkların İnşası

    Gotik alınlıklar çoğu zaman ahşap ve taş kombinasyonu kullanılarak inşa edilir. Ilkin ahşap çerçeve inşa edilir ve peşinden üzerine taş eklenmiş olur. Ahşap çerçeve alınlığın yapısal desteğini sağlarken, taş dekoratif elemanları sağlar.

    Ahşap çerçeve çoğu zaman kuvvetli ve dayanıklı bir ağaç türü olan keresteden yapılır. Kereste kirişlere ve tahtalara kesilir ve peşinden çerçeveyi kurmak için birleştirilir. Çerçeve çoğu zaman çivilenir ya da cıvatalanır ve peşinden destek sunar ve payandalarla güçlendirilir.

    Taş, ahşap çerçeve tamamlandıktan sonrasında alınlığa eklenmiş olur. Taş bloklar halinde kesilir ve sonrasında çerçevenin üzerine yerleştirilir. Taş çoğu zaman, taşları yerinde tutmak için kullanılan bir tür yapıştırıcı olan harçla birleştirilir.

    Gotik alınlıklar muhtelif değişik stillerde inşa edilebilir. En yaygın yoldam, sivri kemeriyle karakterize edilen sivri kemerli alınlıktır. Öteki popüler stiller içinde ogee alınlık, dört yapraklı alınlık ve sivri alınlık bulunur.

    Gotik bir alınlığın inşası, kabiliyetli bir zanaatkar gerektiren karmaşa bir süreçtir. Sadece, sona ermiş ürün, herhangi bir binaya bir zarafet dokunuşu katabilen güzel ve dayanıklı bir mimari unsurdur.

    VI. Gothic Gables’ın Artıları ve Eksileri

    Gotik alınlıkların birçok pozitif yanları ve dezavantajı vardır. Gotik alınlık kullanmanın yararlarından bazıları şunlardır:

    • Görsel olarak hoş görünürler ve binaya şıklık katabilirler.
    • Yapısal olarak sağlamdırlar ve şiddetli rüzgar ve kar yüküne dayanıklıdırlar.
    • Pencereler için geniş bir alan sağlayabilir, bu da naturel ışığın içeri girmesine ve binanın havalandırmasının iyileştirilmesine imkan tanır.

    Sadece, Gotik alınlıkların birtakım dezavantajları da vardır. Gotik alınlıkların kullanılmasının birtakım dezavantajları şunlardır:

    • Öteki üçgen çatı tiplerine nazaran inşa edilmeleri daha pahalı olabilir.
    • Öteki alınlık tiplerine nazaran bakımı daha zor olabilir.
    • Pencerelerden görüşü engelleyebilirler, bu da binanın karanlık ve sıkışık görünmesine niçin olabilir.

    Netice olarak, bir binada Gotik alınlıkların kullanılıp kullanılmayacağına dair karar, sahibinin hususi gereksinimlerine ve tercihlerine bağlıdır.

    VII. Gotik Gables’ın Bakımı

    Gotik alınlıkların iyi durumda kalmasını sağlamak için tertipli bakıma gereksinimleri vardır. Gotik alınlıklarınızın bakımı için birtakım ipuçları şunlardır:

    • Çatıdaki çatlaklar, sızıntılar ya da gevşek zona şeklinde hasar emarelerini tertipli olarak inceleyin.
    • Daha da kötüleşmesini önlemek için, herhangi bir hasarı en yakın zamanda onarın.
    • Leke, döküntü ve örümcek ağlarını temizlemek için alınlıklarınızı tertipli olarak paklayın.
    • Çatılarınızı dış etkenlerden korumak için birkaç yılda bir boyayın.

    Bu ipuçlarını takip ederek Gotik alınlıklarınızın uzun seneler süresince iyi durumda kalmasına destek olabilirsiniz.

    Gothic Gables’ın Maliyeti

    Gotik bir üçgen çatının maliyeti, boyuta, kullanılan malzemelere ve tasarımın karmaşıklığına bağlı olarak değişecektir. Ahşap ve zona ile yapılma sıradan bir Gotik üçgen çatının maliyeti birkaç yüz dolar kadar düşük olabilirken, büyük ve detaylı bir halde oyulmuş taş bir üçgen çatının maliyeti on binlerce dolar olabilir.

    Gotik üçgen çatının maliyetini etkileyebilecek birtakım faktörler şunlardır:

    • Ebat: Çatı ne kadar büyükse, inşa etmek için o denli fazla araç-gereç ve işçilik gerekeceğinden maliyet de o denli yüksek olacaktır.
    • Malzemeler: Kullanılan araç-gereç türü de maliyeti etkileyecektir. Ahşap ve zona nispeten ucuzdur, taş ve metal ise daha pahalıdır.
    • Tasarımın karmaşıklığı: Bayağı, anlaşılır bir tasavvur, daha detaylı ve süslü bir tasarımdan daha azca maliyetli olacaktır.
    • Lokasyon: İşçilik ve araç-gereç maliyeti projenin lokasyonuna nazaran değişim izah edebilir.

    Evinize Gotik bir üçgen çatı eklemeyi düşünüyorsanız, karar vermeden ilkin değişik müteahhitlerden birden fazla öneri almak önemlidir. Bu, projeniz için olası olan en iyi fiyatı almanıza destek olacaktır.

    IX. Gothic Gables’ı Nereden Satın Alabilirsiniz

    Gothic gables’ı muhtelif perakendecilerden çevrimiçi olarak satın alabilirsiniz. Birtakım popüler perakendeciler şunlardır:

    * [Amazon](https://www.amazon.com/s?k=gothic+gables&ref=nb_sb_noss_2)
    * [Wayfair](https://www.wayfair.com/searchresults/go.php?search=gothic+gables&keyword=gothic+gables)
    * [Home Depot](https://www.homedepot.com/b/Building-Materials-Gables-Fascias/Gothic-Gables/N-5yc1vZc1355)
    * [Lowe’s](https://www.lowes.com/search?searchTerm=gothic+gables)

    Gotik alınlıkları mahalli yapı malzemeleri satan mağazalarda ya da hususi perakendecilerde de bulabilirsiniz.

    S: Gable nelerdir?

    Bir üçgen çatı, iki eğimli çatı düzleminin kesiştiği noktanın üstünde yükselen bir duvarın üçgen kısmıdır. Üçgen çatılar, geleneksel evlerden çağdaş gökdelenlere kadar birçok değişik bina stilinde yaygın bir mimari unsurdur.

    S: Gotik alınlıkların değişik stilleri nedir?

    Gotik alınlıkların birçok değişik stili vardır ve her birinin kendine has özellikleri vardır. En yaygın stillerden bazıları şunlardır:

    • Sivri tepesi ile karakterize edilen sivri alınlık
    • Kavisli profiliyle öne çıkan ogee alınlık
    • Sivri kemerleriyle karakterize edilen sivri alınlık

    S: Gotik alınlıklar Ortaçağ mimarisinde iyi mi kullanılır?

    Gotik alınlıklar, bilhassa kiliseler ve katedraller olmak suretiyle ortaçağ yapılarında yaygın bir mimari unsurdu. Çoğu zaman bu yapıların dikeyliğini vurgulamak ve bir dram ve hayranlık duygusu yaratmak için kullanılırdı.



İlgili İçerikler  Aydınlatılmış Baş Harfler Gotik Elyazmalarının Sanatına ve Yazısına Bir Bakış

Gökher Gökdemir, dijital dünyanın tutkulu bir takipçisi ve teknoloji meraklısıdır. Motude.com blogunu, bilgiye olan sevgisini ve paylaşma arzusunu yansıtmak amacıyla kurmuştur. Yaratıcı ve analitik düşünce yapısıyla, güncel gelişmeleri takip ederek okuyucularına değerli ve ilgi çekici içerikler sunmayı hedeflemektedir.

  • Toplam 157 Yazı
  • Toplam 0 Yorum
Benzer Yazılar

Bizans Krizografisini Aydınlatan Bizans Elyazmalarının Altın Çağı’nı Anlatıyor

Sanatın Evrimi 5 gün önce

İçindekilerII. Bizans ElyazmalarıIII. Bizans Elyazmalarının ÖzellikleriIV. Bizans Elyazmalarının KullanımlarıV. Bizans Elyazmalarının KorunmasıVI. Mühim Bizans ElyazmalarıVII. Dijital Çağda Bizans El YazmalarıBizans Elyazmaları Üstüne Inceleme Bizans el yazmaları, Bizans İmparatorluğu’nda 5. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar üretilen aydınlatılmış el yazmalarıdır. El yazmalarındaki harfleri ve öteki dekoratif öğeleri kurmak için kullanılan altın varak kullanımıyla karakterize edilirler. Bizans el yazmalarında altın makalenin kullanması uzun ve karmaşa bir tarihe haizdir. Uygulamanın, altının tanrısal olanı temsil etmek için kullanıldığı erken Hristiyanlık döneminde ortaya çıktığına inanılmaktadır. Bizans döneminde altın bununla beraber güç ve zenginlikle ilişkilendirilirdi ve bundan dolayı görsel olarak etkisi altına alan olacak ve sahiplerinin statüsünü yansıtacak el yazmaları kurmak için kullanılırdı. Bizans el yazmalarında altın harf kurmak için kullanılan teknikler zaman içinde değişti. Erken Bizans döneminde, altın çoğu zaman bir fırça ya da kalem kullanılarak el yazmasının yüzeyine uygulandı. Daha sonraki dönemlerde, altın yaprak çoğu zaman bir kalıp kullanılarak el yazmasının yüzeyine uygulandı. Bizans el yazmalarında […]

Aydınlatılmış Baş Harfler Gotik Elyazmalarının Sanatına ve Yazısına Bir Bakış

Sanatın Evrimi 7 gün önce

İçindekilerII. Aydınlatılmış Baş HarflerIII. Aydınlatılmış Baş Harflerin TürleriII. Aydınlatılmış Baş Harfler5. Aydınlatılmış Baş Harflerin Önemi6. VII. Aydınlatılmış Baş Harflerin KorunmasıIX. Aydınlatılmış Baş Harfler: Gotik Elyazmalarında Makale ve Sanat Aydınlatılmış baş harfler, ortaçağ el yazmalarında bulunan bir tür dekorasyondur. Çoğu zaman bir bölümün yahut bölümün başlangıcında büyük büyük harflerdir ve çoğunlukla detaylı resimlerle süslenirler. Aydınlatılmış baş harfler, el yazmalarını görsel olarak daha cazibeli hale getirmek ve okuyucuların metinde yerlerini bulmalarına destek olmak için kullanılırdı. Aydınlatılmış baş harflerin zamanı erken Orta Yüzyıl’a kadar uzanır. Aydınlatılmış baş harflerin en erken örnekleri 5. ve 6. yüzyıllardan kalma el yazmalarında bulunabilir. Bu baş harfler çoğu zaman tasavvur olarak basitti ve çoğunlukla altın yaprak yahut öteki kıymetli metaller kullanılarak yapılırdı. 12. yüzyılda, aydınlatılmış baş harflerin sanatı zirveye ulaştı. Bu kısmen, parşömen kullanması ve tüy kalemin icadı benzer biçimde el yazmaları kurmak için yeni tekniklerin geliştirilmesinden kaynaklanıyordu. Bu dönemden kalma aydınlatılmış baş harfler çoğu zaman çok detaylı […]

Roma Stoacılığı Stoacı Felsefenin Sanatsal İfadeyi Nasıl Etkilediği

İçindekilerII. Roma Stoacılığı Nelerdir?II. Roma Stoacılığı Nelerdir?II. Roma Stoacılığı Nelerdir?V. Roma Stoacı sanatının örnekleriII. Roma Stoacılığı Nelerdir?Roma Stoacılığı daha iyi sanat eserleri yaratmanıza iyi mi destek olabilir?VIII. Stoacılık, Antik Yunan’da ortaya çıkan ve sonrasında Romalı düşünürler tarafınca geliştirilen bir felsefe okuludur. Stoacılık, tabiat ve akılla ahenkli hayata devam etmenin önemini vurgular ve hayatın amacının apatheia’ya ya da romantik rahatsızlıktan özgürlüğe ulaşmak bulunduğunu öğretir. Sanat, Stoacılar tarafınca felsefi fikirlerini anlatım etmenin ve değerlerini başkalarına iletmenin bir yolu olarak kullanılmıştır. Stoacı sanat çoğu zaman tabiat ve rahatlık sahnelerini tasvir eder ve çoğunlukla öz denetimin ve iç huzurun önemini vurgular. Stoacı sanatın en meşhur örneklerinden bazıları Nicolas Poussin’in resimleri, Marcus Aurelius’un heykelleri ve Seneca’nın yazılarıdır. Bu sanat eserleri nesiller boyu Stoacılara esin vermiş ve felsefenin sulh ve rahatlık mesajını yaymaya destek olmuştur. Stoacılık, duygularını ve fikirlerini anlatım etmenin yollarını arayan sanatçılar için kıymetli bir çalgı olabilir. Stoacı felsefe, sanatçıların bir görüş açısı duygusu […]

0 Yorum

Yorum Yaz

Rastgele