II. Astronomi
III. Astronominin Dalları
IV. Uzaydaki Nesneler
V. Göksel Vakalar
VI. Feza Araştırmaları
VII. Kainat
VIII. Kozmoloji
IX. Astrobiyoloji
Tipik Problemler
Antet | Yanıt |
---|---|
Astronomi | Evrenin ve içerisindeki her şeyin incelenmesi |
Astronomik gizemler | Uzayda gerçekleştirilen açıklanamayan vakalar |
Feza keşfi | Uzayın incelenmesi ve gezegenlerin ve öteki gök cisimlerinin keşfi |
Yıldızlara bakmak | Gök cisimlerinin gözlemlenmesi |
Güneş sistemi özellikleri | Güneş’in yörüngesinde dönen gezegenler, uydular, asteroitler, kuyruklu yıldızlar ve öteki nesneler |
II. Astronomi
Astronomi zamanı, en eski medeniyetlere kadar uzanan uzun ve büyüleyici bir tarihtir. Antik çağlarda, insanoğlu gece gökyüzüne bakar ve yıldızlar ve gezegenler hakkındaki merak ederlerdi. Gördüklerini açıklamak için mitler ve efsaneler geliştirdiler ve mevsimleri kovuşturmak ve havayı anlamak için astronomiyi kullandılar.
Medeniyetler ilerledikçe astronomi de ilerledi. Yunan astronomlar güneş sistemi hakkındaki mühim keşiflerde bulunmuş oldu ve Hintli astronomlar doğru takvimler geliştirdi. Orta Asır’da, İslam astronomları bu alana mühim katkılarda bulunmuş oldu ve Rönesans’ta Avrupalı astronomlar gökyüzünü gözlemlemek için teleskop kullanmaya başladı.
17. yüzyılda Isaac Newton, çağdaş astronominin temelini gerçekleştiren hareket ve evrensel çekim yasalarını geliştirdi. 18. ve 19. yüzyıllarda gökbilimciler yeni gezegenler, uydular ve kuyrukluyıldızlar keşfettiler ve güneş sisteminin yapısını anlamaya başladılar.
20. yüzyılda gökbilimciler daha da şaşırtıcı keşiflerde bulundular. Evrenin daha ilkin düşünülenden oldukca daha büyük bulunduğunu keşfettiler ve kara delikler ve karanlık maddeye dair kanıtlar buldular. Ek olarak Ay’a ve Mars’a feza aracı gönderdiler ve evreni yeni bir bakış açısıyla incelemek için uzaya teleskoplar fırlattılar.
Günümüzde astronomi geniş ve kompleks bir alandır ve hala gizemlerle doludur. Sadece yüzyıllardır astronomların emek harcamaları yardımıyla kainat hakkındaki atalarımızdan oldukca daha fazlasını biliyoruz.
III. Astronominin Dalları
Astronomi geniş bir emek verme alanıdır ve astronominin birçok değişik dalı vardır. Astronominin en mühim dallarından bazıları şunlardır:
- Gözlemsel astronomi, teleskoplar ve öteki araçlar kullanılarak uzaydaki nesnelerin incelenmesidir.
- Kuramsal astronomi, evreni yöneten fizik yasalarının incelenmesidir.
- Gezegen astronomisi, güneş sistemimizdeki gezegenleri, uyduları ve öteki nesneleri inceleyen bilim dalıdır.
- Star astronomisi yıldızların, evrimlerinin ve hayat döngülerinin incelenmesidir.
- Galaktik astronomi, galaksilerin yapısı ve evrimini inceleyen bilim dalıdır.
- Kozmoloji, evrenin kökeni, evrimi ve kaderi de dahil olmak suretiyle bir tüm olarak incelenmesidir.
Astronominin bu dallarının her biri geniş ve kompleks bir emek verme alanıdır ve her dalın içerisinde birçok alt dal vardır. Örnek olarak, gözlemsel astronomi yıldızların, gezegenlerin, uyduların, kuyruklu yıldızların, asteroitlerin ve uzaydaki öteki nesnelerin incelenmesini ihtiva eder. Kuramsal astronomi yer çekimi, hareket ve termodinamik yasalarının incelenmesini ve bunların evrene iyi mi uygulandığını ihtiva eder. Gezegensel astronomi, güneş sistemimizdeki gezegenlerin, uyduların ve öteki nesnelerin oluşumunu, evrimini ve jeolojisini ihtiva eder. Star astronomisi yıldızların yapısını, evrimini ve hayat döngülerini ihtiva eder. Galaktik astronomi galaksilerin yapısını, evrimini ve dinamiklerini ihtiva eder. Kozmoloji evrenin kökenini, evrimini ve kaderini ihtiva eder.
Astronomi büyüleyici ve ödüllendirici bir emek verme alanıdır ve bizlere evrendeki yerimiz hakkındaki oldukca şey öğretme potansiyeline haizdir.
IV. Uzaydaki Nesneler
Uzaydaki nesneler iki kategoriye ayrılabilir: gök cisimleri ve suni uydular. Gök cisimleri, gezegenler, uydular, kuyruklu yıldızlar ve asteroitler benzer biçimde bir yıldızın yörüngesinde dönen nesnelerdir. Suni uydular, veri toplama yahut haberleşme hizmetleri sağlama amacıyla bir gezegenin yahut uydunun yörüngesine yerleştirilen nesnelerdir.
Uzayda en sık görülen nesnelerden bazıları şunlardır:
- Gezegenler: Gezegenler, bir yıldızın yörüngesinde dönen büyük, yuvarlak nesnelerdir. Güneş sistemimizde sekiz gezegen vardır: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün.
- Aylar: Aylar, bir gezegenin yörüngesinde dönen nesnelerdir. Güneş sistemimizde Dünya’nın ayı da dahil olmak suretiyle 179 malum ay vardır.
- Kuyrukluyıldızlar: Kuyrukluyıldızlar, güneşin çevresinde uzun, eliptik yörüngelerde dönen nesnelerdir. Buz ve tozdan oluşurlar ve güneşe yaklaştıklarında ısınırlar ve gaz ve toz salarak bir kuyruk oluştururlar.
- Asteroitler: Asteroitler, güneşin çevresinde dönen minik, kayalık nesnelerdir. Sıklıkla Mars ve Jüpiter içinde bulunan asteroit kuşağında bulunurlar.
- Suni uydular: Suni uydular, veri toplama yahut haberleşme hizmetleri sağlama amacıyla bir gezegen yahut uydunun yörüngesine yerleştirilen nesnelerdir. Hava durumu uyduları, haberleşme uyduları ve casus uyduları da dahil olmak suretiyle Dünya yörüngesinde binlerce suni uydu bulunmaktadır.
V. Göksel Vakalar
Göksel vakalar gökyüzünde gerçekleştirilen olaylardır. Tutulmalar ve meteor yağmurları benzer biçimde naturel yahut uydu fırlatmaları ve feza yürüyüşleri benzer biçimde insan yapımı olabilirler. Göksel vakalar çoğu zaman şaşkınlık ve hayranlık deposudur ve kainat hakkındaki daha çok şey öğrenmek için de kullanılabilirler.
En yaygın gök vakalarından bazıları şunlardır:
- Güneş tutulmaları: Ay, Güneş ile Dünya arasına girdiğinde Güneş’in ışığını engelleyerek güneş tutulması meydana gelir.
- Ay tutulmaları: Dünya, Güneş ile Ay arasına girdiğinde Ay’ın üstüne bir gölge düşer ve Ay tutulması meydana gelir.
- Meteor yağmurları: Bir kuyruklu star yahut asteroit Dünya atmosferine girdiğinde yanar ve bir meteor yağmuruna yol açar.
- Auroralar: Güneş’ten gelen yüklü parçacıklar Dünya atmosferiyle etkileşime girdiğinde renkli auroralar oluştururlar.
- Feza yürüyüşleri: Astronotlar feza araçlarının güvenliğinden ayrıldıklarında, onarımlar yapmak yahut deneyler yapmak amacıyla feza yürüyüşü yaparlar.
Göksel vakalar dünyamızın büyüleyici bir parçasıdır ve bizlere evrenin gizemlerine dair bir perspektif sunarlar.
VI. Feza Araştırmaları
Feza keşfi, robotik feza araçları vasıtasıyla dış uzayın araştırılmasıdır. Feza keşfi, bir takım milli feza ajansı ve SpaceX benzer biçimde hususi firmalar tarafınca yürütülmektedir.
Yörüngeye fırlatılan ilk suni uydu, 1957 senesinde Sovyetler Donanması tarafınca fırlatılan Sputnik 1’di. O tarihten bu yana, haberleşme, hava durumu tahmini ve Dünya gözlemi uyduları da dahil olmak suretiyle binlerce uydu yörüngeye fırlatıldı.
1961’de Yuri Gagarin uzaya yolculuk eden ilk insan oldu. O zamandan beri Ay ve Internasyonal Feza İstasyonu’na meydana getirilen görevler de dahil olmak suretiyle 0’dan fazla insan feza uçuşu gerçekleşti.
Feza araştırmaları, ozon tabakasının keşfi ve kara deliklerin varlığı da dahil olmak suretiyle bir takım mühim keşfe yol açmıştır. Feza araştırmaları ek olarak güneş hücreleri ve suni uydular benzer biçimde yeni teknolojilerin geliştirilmesinde de rol oynamıştır.
Feza keşfi maliyetli ve riskli bir çabadır, sadece insanlık için bir takım mühim faydaya da yol açmıştır. Feza keşfi, evrendeki yerimizi daha iyi anlamamıza destek oldu ve gezegenimiz hakkındaki bizlere yeni bir perspektif kazandırdı.
VII. Kainat
Kainat, bütün feza ve vakit dahil olmak suretiyle mevcud her şeydir. Ebedi büyüklükte olduğuna ve her biri milyarlarca star içeren milyarlarca galaksi içerdiğine inanılmaktadır. Kainat devamlı genişlemektedir ve bilim adamları hala onun kökenlerini ve evrimini anlamaya iş yapmaktadır.
Evrenin incelenmesine kozmoloji denir. Kozmologlar evreni incelemek için teleskoplar, uydular ve bilgisayar simülasyonları benzer biçimde muhtelif araçlar kullanırlar. Son yıllarda kainat hakkındaki oldukca şey öğrendiler, sadece hala çözülememiş birçok gizem var.
Kainat hakkında en büyük gizemlerden biri, neyden yapıldığıdır. Bilim adamları evrenin sıklıkla karanlık madde ve karanlık enerjiden oluştuğuna inanıyor. Karanlık madde, ışıkla etkileşime girmeyen, bundan dolayı direkt görülemeyen esrarlı bir maddedir. Karanlık enerji, evrenin giderek artan bir miktarda genişlemesine yol açan bir kuvvettir.
Evrenle alakalı bir öteki gizem de iyi mi başladığıdır. Bilim adamları evrenin ortalama 13,8 milyar sene ilkin Büyük Patlama ile başladığına inanıyor. Büyük Patlama, evreni bildiğimiz haliyle yaratan feza ve dönemin süratli bir genişlemesiydi.
Kainat uçsuz bucaksız ve esrarlı bir yerdir ve onun hakkındaki hâlâ bilmediğimiz oldukca şey vardır. Sadece bilim adamları kainat hakkındaki devamlı yeni şeyler öğreniyor ve ikimiz de onun gizemini az az çözüyoruz.
Kozmoloji
Kozmoloji, kökeni, evrimi ve yapısı dahil olmak suretiyle evrenin bir tüm olarak incelenmesidir. Kozmologlar, teleskoplar, uydular ve bilgisayar simülasyonları dahil olmak suretiyle evreni incelemek için muhtelif araçlar ve teknikler kullanırlar. Ek olarak, Büyük Patlama’nın kalıntısı olduğu kabul edilen sıska bir fer parıltısı olan kozmik mikrodalga arka plan radyasyonunu da incelerler.
Kozmologlar kainat hakkındaki bir takım mühim keşifte bulundular. Evrenin genişlediğini ve ortalama 13,8 milyar yaşlarında bulunduğunu buldular. Ek olarak evrenin ortalama %68 karanlık enerjiden, %27 karanlık maddeden ve %5 bayağı maddeden oluştuğunu buldular.
Kozmoloji kompleks ve sıkıntılı bir alandır, sadece bununla beraber büyüleyicidir. Evrendeki en büyük ve en esrarlı şeyin incelenmesidir: evrenin kendisi.
IX. Astrobiyoloji
Astrobiyoloji, evrendeki hayatın incelenmesidir. Öteki gezegenlerde hayat arayışını, Dünya’daki hayatın kökeni ve evriminin incelenmesini ve Dünya’nın ötesinde yaşanabilir ortamların araştırılmasını kapsar.
Astrobiyoloji nispeten yeni bir alandır, sadece evreni daha yakından keşfetmemizi elde eden yeni teknolojiler geliştirildikçe hızla büyümektedir. Son yıllarda, Mars’ta sıvı suyun keşfi ve yaşanabilir olabilecek dış gezegenlerin keşfi de dahil olmak suretiyle astrobiyolojide bir takım mühim bulgu yapılmış oldu.
Öteki gezegenlerde hayat arayışı, bilimdeki en coşku verici ve sıkıntılı çabalardan biridir. Evrendeki yerimizle alakalı en temel sorulardan birine yanıt bulma arayışıdır: Sadece mıyız?
Astrobiyoloji devamlı gelişen bir alandır. Yeni keşifler yapıldıkça evrene ve evrendeki yerimize dair anlayışımız da büyür. Astrobiyoloji, hayat ve evrendeki yerimize dair fikir biçimimizi değiştiren bir alandır.
S1: Astronomi nelerdir?
A1: Astronomi, yıldızlar, gezegenler, aylar, kuyruklu yıldızlar, asteroitler ve galaksiler dahil olmak suretiyle evrenin ve içerisindeki her şeyin incelenmesidir. Ek olarak evreni yöneten fizik yasalarının incelenmesidir.
S2: Astronominin birtakım dalları nedir?
A2: Astronominin dalları şunlardır:
- Gözlemsel astronomi
- Kuramsal astronomi
- Astrofizik
- Gezegen bilimi
- Feza bilimi
S3: Astronomideki son keşifler nedir?
A3: Astronomi alanındaki son keşiflerden bazıları şunlardır:
- Gezegen dışı gezegenlerin keşfi
- Karanlık maddenin keşfi
- Higgs bozonunun keşfi
- Esneyen evrenin keşfi
- Kara deliklerin keşfi
0 Yorum