Antik Mısır, varlıklı bir yapıt mirası bırakmış büyüleyici bir medeniyettir. Bu eserler, antik Mısırlıların yaşamlarına, inançlarına ve kültürlerine dair bir görüş açısı sunar.
Bu yazı, antik Mısır eserlerinde bulunabilen zamansız temalardan kimilerini inceleyecektir. Bu temalar şunları ihtiva eder:
- Ahiretin önemi
- Tanrıların gücü
- Ailenin önemi
- Tabiat ananın güzelliği
Bu temaları anlayarak eski Mısır uygarlığı ve onun kalıcı mirası hakkındaki daha derin bir anlak kazanabiliriz.
Diğer Dünyanın Önemi
Eski Mısırlılar, diğer dünyanın öldükten sonrasında yaşamaya devam edecekleri bir yer olduğuna inanıyorlardı. Diğer dünyaya hazırlanmak için oldukça fazla vakit ve kaynak harcadılar ve bir sonraki dünyaya yolculuklarında kendilerine destek olması amaçlanan birçok yapıt yarattılar.
Ölümden sonraki yaşamla alakalı en yaygın eserlerden bazıları şunlardır:
- Mumyalar
- Lahitler
- Kanopik kavanozlar
- Uşabti figürleri
Bu eserlerin tüm bunlar ölen ferdin ruhunun diğer dünyaya geçmiş olmasına ve Osiris’in diğer dünya alemine ulaşmasına destek olmak için tasarlanmıştı.
Tanrıların Gücü
Eski Mısırlılar, hayatları üstünde direkt bir tesiri olduğuna inandıkları bir allah ve tanrıça panteonuna inanıyorlardı. Bu tanrılar ve tanrıçalar, heykeller, resimler ve öteki eserler dahil olmak suretiyle birçok değişik biçimde temsil ediliyordu.
Antik Mısır’daki en mühim allah ve tanrıçalardan bazıları şunlardır:
- Ra
- Amun-Ra
- Osiris
- IŞİD
- Horus
Bu tanrılar ve tanrıçalar çoğu zaman insan formunda tasvir edilirdi, sadece hayvan formlarına da bürünebilirlerdi. Mesela, Ra çoğunlukla bir şahin olarak tasvir edilirdi ve Osiris çoğunlukla bir mumya olarak tasvir edilirdi.
Ailenin Önemi
Aile, eski Mısır’daki en mühim toplumsal birimdi. Mısırlılar, ailenin ölümden sonrasında da varlığını sürdüreceğine inanıyorlardı ve ölüleri onurlandırmak ve anılarını canlı tutmak için birçok yapıt yarattılar.
Ailevi en yaygın eserlerden bazıları şunlardır:
- Kabir stelleri
- Uşabti figürleri
- Şabtiler
- Tabutlar
Bu eserlerin tüm bunlar ölen ferdin ruhunun diğer dünyaya ulaşmasına ve aile üyeleriyle bir araya gelmesine destek olmak için tasarlanmıştı.
Tabiat ananın Güzelliği
Antik Mısırlılar doğayla derin bir bağa sahipti ve sanatlarında ve mimarilerinde çoğunlukla naturel unsurları tasvir ettiler. Antik Mısır sanatındaki en yaygın naturel unsurlardan bazıları şunlardır:
- Güneş
- Ay
- Yıldızlar
- Nil Nehri
- Çöl
Bu naturel unsurlar çoğunlukla tanrılar ve tanrıçalarla ilişkilendirilirdi ve Mısırlıların yaşamları üstünde kuvvetli bir etkiye haiz olduklarına inanılırdı.
Eski Mısırlılar, inançlarına, uygulamalarına ve geleneklerine dair bir bakış elde eden varlıklı bir yapıt mirası bıraktılar. Bu eserler, eski Mısır kültüründe diğer dünyanın önemini, tanrıların enerjisini, ailenin önemini ve tabiat ananın güzelliğini hatırlatıyor.
Hususiyet | Tarif |
---|---|
Antik eserler | Antik medeniyetler tarafınca yaratılan, sıklıkla o medeniyetlerin tarihini ve kültürünü öğrenmek için kullanılan objeler. |
Mısır | Şimal Afrika’da uzun ve varlıklı bir tarihe haiz bir ülke. |
Tarih | Geçmiş olayların, bilhassa muayyen bir yer yahut döneme ilişik olayların incelenmesi. |
Zamansız | Algılanabilir bir sonu olmaksızın mevcud yahut idame eden. |
Tema | Bir sanat, edebiyat yahut müzik eserinin ana fikri yahut mevzusu. |
II. Antik Mısır
Antik Mısır’ın zamanı uzun ve karmaşıktır ve 3.000 yılı aşkın bir süreyi kapsar. Bu zaman zarfında Mısır, her biri ülkenin kültürüne ve evveliyatına kendi katkılarını icra eden bir takım hanedan tarafınca yönetildi.
Mısır’ın ilk hanedanının, MÖ 3 civarında Yukarı ve Aşağı Mısır’ı birleştiren Menes tarafınca kurulduğuna inanılıyor. Bu hanedanı, Eski Krallık (MÖ 2686-2181), Orta Krallık (MÖ 2040-1782) ve Yeni Krallık (MÖ 1550-10) benzer biçimde bir takım başka hanedan izledi.
Eski Krallık, Mısır için büyük bir rahatlık dönemiydi ve bu zamanda ülkenin en meşhur anıtlarının bir çok, Giza’daki Büyük Piramitleri de dahil olmak suretiyle inşa edildi. Orta Krallık, siyasal istikrarsızlık dönemiydi, sadece bununla birlikte Mısır kültürünün çiçek açmasına da şahit oldu. Yeni Krallık, yenilenen askeri güç ve genişleme dönemiydi ve bu zamanda Mısır gücünün zirvesine ulaştı.
Yeni Krallık’tan sonrasında Mısır bir gerileme dönemine girdi ve nihayetinde M.Ö.’de Romalılar tarafınca fethedildi. Mısır 600 yıldan fazla bir müddet Roma yönetimi altında kaldı ve bu zaman zarfında Hristiyanlık ülkede baskın din halini aldı.
MS 641’de Mısır Araplar tarafınca fethedildi ve İslam dünyasının bir parçası oldu. Arap yönetimi altında Mısır, mühim bir kültür ve tahsil merkezi olmaya devam etti ve ülkenin en meşhur camilerinin ve medreselerinin bir çok bu zamanda inşa edildi.
1517’de Mısır Osmanlı Türkleri tarafınca fethedildi ve 300 yıldan fazla bir müddet Türk yönetimi altında kaldı. Bu zaman zarfında Mısır mühim bir tecim ve alışveriş merkeziydi ve bununla birlikte Osmanlı İmparatorluğu için mühim bir gelir kaynağıydı.
1882 senesinde İngilizler Mısır’ı işgal etti ve 1952 yılına kadar İngiliz yönetimi altında kaldı. Bu zaman zarfında Mısır’da bir takım toplumsal ve politik değişim yaşandı ve nihayetinde 1953 senesinde bağımsız bir ülke oldu.
Bağımsızlığından bu yana Mısır, bir takım siyasal ve ekonomik zorlukla karşılaştı, sadece bununla birlikte toplumsal kalkınma ve ekonomik gelişme açısından da mühim ilerleme kaydetti. Bugün Mısır, büyük bir yöresel güçtür ve Orta Şark’da ve dünyada giderek daha mühim bir rol oynamaktadır.
III. Mısır Kültürü
Mısır kültürü, binlerce sene süresince gelişen kompleks ve oldukça yönlü bir kültürdü. Ülkenin coğrafyası, iklimi ve zamanı benzer biçimde muhtelif faktörlerden etkilenmiştir.
Mısır kültürünün en bariz özelliklerinden biri kuvvetli dini inançlarıydı. Mısırlılar, hayatlarında direkt bir rol oynadığına inandıkları bir allah ve tanrıça panteonuna tapıyorlardı. Bu allah ve tanrıçalar çoğunlukla sanat ve mimaride tasvir ediliyordu ve ek olarak birçok mitin ve efsanenin konusuydular.
Mısır kültürünün bir öteki mühim yönü de tahsile verdiği önemdi. Mısırlılar her insanın okuryazar olmasının mühim olduğuna inanıyorlardı ve hem dini bununla beraber seküler amaçlar için kullanılan bir makale sistemi geliştirdiler. Mısır okulları hem adam bununla beraber kız çocuklarına açıktı ve okuma, yazma, matematik ve müzik benzer biçimde muhtelif dersler öğretiyorlardı.
Mısır kültürü sanata ve mimariye de büyük kıymet vermiştir. Mısırlılar antik dünyanın en güzel ve etkisinde bırakan sanat eserlerinden kimilerini üretmiş ve tapınaklar, mezarlar ve saraylar da dahil olmak suretiyle birçok etkisinde bırakan yapı inşa etmişlerdir.
Mısır kültürü de oldukça muhtelif töre ve görenekleri kapsayan varlıklı ve muhtelif bir kültürdü. Bu töre ve görenekler nesilden nesile aktarıldı ve Mısırlı olmanın ne algılama geldiğini tanımlamaya destek oldu.
Mısır Dini
Eski Mısırlılar, birçok allah ve tanrıçaya inanmaya dayanan kompleks ve oldukça tanrılı bir dine sahipti. En mühim tanrılar, güneş tanrısı Ra; yeraltı dünyasının tanrısı Osiris; annelik ve efsun tanrıçası İsis; ve sema tanrısı Horus’tu. Mısırlılar ek olarak bir ahiret inancına sahipti ve ölülerini, bir sonraki dünyaya yolculukları için korumak amacıyla mumyaladılar.
Mısır dini, eski Mısır hayatının her alanında mühim bir rol oynamıştır. Tanrıların insan hayatının her alanında yer aldığına inanılırdı ve Mısırlılar, onların iyiliğini sağlamak için onlara ritüeller ve adaklar sunardı. Mısırlılar ek olarak tanrıların iradesini yorumlamak ve geleceği kestirmek için rahiplere ve rahibelere danışırdı.
Mısır dini, MS 4. yüzyılda Hristiyanlığın gelişine kadar uygulanmaya devam etti. Sadece, Mısır dininin itikat ve uygulamalarının bir çok Hristiyanlıkta ve öteki dinlerde varlığını sürdürdü.
V. Mısır Sanatı ve Mimarisi
Mısır sanatı ve mimarisi hayattaki en bariz ve tanınan sanatlardan biridir. Geometrik şekiller, hiyeroglifler ve sembolizm kullanımıyla karakterize edilir. Mısır sanatı firavunları ve tanrıları yüceltmek ve Mısır zamanı ve mitolojisi hakkındaki hikayeler bahsetmek için kullanılırdı. Mısır mimarisi tapınaklar, mezarlar ve saraylar inşa etmek için kullanılırdı.
Mısır sanatının ve mimarisinin en meşhur örneklerinden bazıları içinde Giza’daki Büyük Piramit, Sfenks, Karnak Tapınağı ve Tutankhamun’un Mezarı yer alır. Bu anıtlar binlerce senedir ayakta duruyor ve dünyanın dört bir tarafındaki insanoğlu tarafınca hayranlıkla izlenmeye devam ediyor.
Mısır sanatı ve mimarisi, eski Mısırlıların yaratıcılığının ve becerisinin bir kanıtıdır. Mısır kültürü ve zamanı hakkındaki kıymetli bir informasyon deposudur ve günümüzde sanatçılara ve mimarlara esin vermeye devam etmektedir.
VI. Mısır Bilimi ve Teknolojisi
Eski Mısırlılar bilim ve teknoloji alanlarına mühim katkılarda bulundular. Ondalık rakam sistemi ve doğrusal denklemleri çözme yöntemi de dahil olmak suretiyle kompleks bir matematik sistemi geliştirdiler. Ek olarak astronomi, mühendislik ve tıpta mühim ilerlemeler kaydettiler.
Matematikte, eski Mısırlılar ondalık rakam sistemini kullanıyorlardı, kısaca rakamları temsil etmek için 0-9 rakamlarını kullanıyorlardı. Ek olarak, bir tam sayının parçalarını temsil etmek için kullandıkları bir kesir sistemleri de vardı. Mısırlılar, yanlış durum yöntemi isminde olan bir metot kullanarak doğrusal denklemleri çözebiliyorlardı.
Astronomide, eski Mısırlılar Güneş, Ay ve yıldızların hareketini takip edebiliyorlardı. Bu bilgiyi takvimler kurmak ve Nil Nehri’nin taşmasını kestirmek için kullandılar. Mısırlılar ek olarak antik dünyanın en etkisinde bırakan mühendislik başarılarından bazıları olan birkaç büyük piramit inşa ettiler.
Tıpta, eski Mısırlılar muhtelif rahatsızlıkları tedavi edebiliyorlardı. İlaçlar kurmak için otlar, bitkiler ve mineraller kullanıyorlardı. Ek olarak ameliyat yapıyorlardı ve cerrahi aletler geliştiriyorlardı. Mısırlılar ek olarak yaraları tedavi etmek için bandaj kullanan ilk kişilerdi.
VII. Mısır Ekonomisi
Antik Mısır ekonomisi tarıma dayanıyordu ve nüfusun çoğunluğu ziraatçi olarak çalışıyordu. Nil Nehri, Mısır ekonomisinin can damarıydı ve sulama ve ulaşım için su sağlıyordu. Mısırlılar ek olarak Nil’in akışını denetlemek ve taşkınları önlemek için kompleks bir kanal ve baraj sistemi geliştirdiler.
Mısır ekonomisi de ticarete dayanıyordu. Mısırlılar Akdeniz bölgesindeki öteki ülkelerle, Sahra Altı Afrika ve Arap Yarımadası ile tecim yapıyorlardı. Mısırlılar tahıl, hurma ve şarap benzer biçimde ziraat ürünlerinin yanı sıra çanak çömlek, mücevher ve tabanca benzer biçimde mamul mallarını da ihraç ediyorlardı. Altın, fildişi ve tütsü benzer biçimde lüks mallar ithal ediyorlardı.
Mısır ekonomisi ek olarak bir vergi sistemiyle destekleniyordu. Mısırlılar mahsul, hayvancılık ve işçilik benzer biçimde vergi ödüyorlardı. Vergiler hükümeti, orduyu ve amme işleri projelerinin inşasını desteklemek için kullanılıyordu.
Antik Mısır ekonomisi, Mısır medeniyetinin gelişmesinde dirimsel rol oynayan kompleks ve gelişmiş bir sistemdi.
Mısır Askeri
Mısır ordusu antik dünyanın en kuvvetli ve müessir ordularından bir tanesiydi. Mısır’ı yabancı istilacılardan korumaktan ve yeni topraklar fethetmekten sorumluydu. Mısır ordusu, en üstte firavun olmak suretiyle bir aşama hiyerarşisine nazaran düzenlenmişti. Firavun, ordunun başkomutanıydı ve bütün askeri kararlar üstünde son lafı o söylüyordu. Mısır ordusu üç kola ayrılmıştı: piyade, süvari ve donanma. Piyade, ordunun en büyük koluydu ve piyadelerden oluşuyordu. Süvari, atlılardan ve cenk arabacılarından oluşuyordu. Donanma, hem cenk bununla beraber ulaşım için kullanılan gemilerden oluşuyordu. Mısır ordusu iyi donanımlı ve iyi eğitimliydi. Kılıçlar, mızraklar, yaylar ve oklar ve baltalar dahil olmak suretiyle muhtelif silahlar kullanıyordu. Mısır ordusu ek olarak cenk otomobillerini kullanmasıyla da biliniyordu. Cenk otomobilleri hem ulaşım bununla beraber cenk için kullanılıyordu. Süratli ve manevra yeteneğine sahiptiler ve hasım birliklerine uzaktan hücum etmek için kullanılabiliyorlardı. Mısır ordusu, Antik Mısır tarihinde mühim rol oynayan kuvvetli ve müessir bir güçtü.
IX. Mısır Topluluğu
Mısır camiası kompleks ve hiyerarşikti, alt ve üst sınıflar içinde bariz bir tefrik vardı. Üst derslik firavun, ailesi ve soylulardan oluşuyordu. Alt derslik ise çiftçiler, zanaatkarlar ve işçilerden oluşan basit insanlardan oluşuyordu.
Firavun, Mısır’ın mutlak hükümdarıydı ve bir allah olarak kabul ediliyordu. Ülkenin genel refahından sorumluydu ve halkın gereksinimlerini karşılaması bekleniyordu. Soylular, firavuna en yakın danışmanlardı ve ülkeyi yönetmesine destek olmaktan sorumluydular. Bayağı insanoğlu, üst sınıfları desteklemek için lüzumlu olan işgücünü ve kaynakları sağlamaktan sorumluydu.
Mısır camiası da dini çizgiler süresince bölünmüştü. Üst derslik büyük seviyede dini ritüelleri ve törenleri gerçekleştirmekten görevli olan Mısır rahipliği üyelerinden oluşuyordu. Bayağı insanların da dini faaliyetlere iştirak etmesi bekleniyordu sadece rahipliğe üst sınıfla aynı düzeyde erişimleri yoktu.
Mısır camiası fazlaca yapılandırılmış ve hiyerarşikti, sadece bununla birlikte ortaklaşa iş ve karşılıklı yardıma dayalı bir toplumdu. Mısırlılar, hepsinin daha büyük bir toplumun parçası olduğuna ve birbirlerine karşı sorumlulukları olduğuna inanıyorlardı. Bu camia duygusu, Mısır medeniyetinin binlerce sene hayatta kalmasını sağlamaya destek oldu.
S: En meşhur Antik Mısır eserleri nedir?
A: En meşhur Antik Mısır eserleri içinde Giza Büyük Sfenksi, Giza Piramitleri, Karnak Tapınağı ve Tutankhamun’un Mezarı yer alır.
S: Antik Mısır sanatında ve mimarisinde en mühim temalar nedir?
A: Antik Mısır sanatında ve mimarisinde en mühim temalar içinde ölümden sonraki hayatın önemi, firavunun gücü ve insanoğlu ile tanrılar arasındaki ilişki yer alır.
S: Antik Mısır’ın bilim ve teknolojiye meydana getirdiği en mühim katkılar nedir?
A: Antik Mısır’ın bilim ve teknolojiye meydana getirdiği en mühim katkılar içinde takvimin geliştirilmesi, ilk piramitlerin inşa edilmesi ve ilk makale sisteminin buluş edilmesi yer alır.
0 Yorum